Seyahat Edilen Ülkelere Göre Değişen Davranışlar Nelerdir?

29 Ağustos 2024
Seyahat Edilen Ülkelere Göre Değişen Davranışlar Nelerdir?

Dünya birbirinden farklı kültürlere ve geleneklere ev sahipliği yapan, eşsiz bir yuvadır. Sahip olduğu çok çeşitlilik, hayatı zenginleştirmesine karşın bazı davranışların farklı kültürlerde farklı anlaşılmasına da neden olabilir.

Kültürel farklılıklara özen göstermek, seyahat ederken veya farklı kültürlerden insanlarla etkileşimde bulunurken bireylerin birbirlerini daha iyi anlamalarına; daha olumlu ve anlamlı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir.

 

Selamlaşma Biçimleri Ülkeden Ülkeye Farklıdır

Örneğin Japonya’da selamlaşma genellikle baş eğilerek yapılır. El sıkışmak yerine baş eğmek, bir saygı göstergesidir. Baş eğmenin derecesi, selamlaşmanın bağlamına ve karşıdaki kişinin statüsüne göre değişir. Daha derin bir baş eğme, daha fazla saygı gösterildiği anlamına gelir.

Fransa’daysa insanlar genellikle yanaklardan öpüşerek selamlaşır. “La bise” olarak adlandırılan bu selamlaşma şekli, samimiyetin ve dostluğun işaretidir. Genellikle aile üyeleri, yakın arkadaşlar ve bazen iş arkadaşları arasında yaygındır. Resmi ortamlarda ise el sıkışmak daha yaygındır.

 

Sofra ve Yemek Adabı Çoğu Kültürde Farklılıklar Gösterir

Abartılı olmamak kaydıyla şapırtı benzeri ufak sesler çıkarmak Çin’de noodle yerken yemeğin lezzetli olduğunu gösterir ve yemeğin lezzetine bir iltifat olarak kabul edilir.

Filmlerde ve dizilerde çoğu kez görülenin aksine İtalya’da makarna yerken kaşık kullanmak yaygın değildir ve görgüsüzlük kabul edilir.

Sofra adabı Fransa’da da büyük önem taşır. Yemek sırasında ellerin masanın üzerinde olması normal karşılanan bir davranışken, dirseklerin masaya dayanması ise kaba bir hareket olarak kabul görür.

Orta Doğu’da ve Hindistan’da ise yemek yerken genellikle sağ el kullanılır ve bu kültürel bir davranıştır.

 

Kişisel Alanın Sınırları Son Derece Görecelidir

Örnek vermek gerekirse, Amerikalılar için kişisel alan oldukça hassas bir konudur. Çoğu ABD’li sıcak kanlı insanlar olmasına karşın söz konusu kişisel alan olduğunda genellikle birbirlerine fazla yaklaşmaz ve gereksiz fiziksel temastan kaçınır.

Öte yandan güney yarım küredeyse bireysel alanın neredeyse sınırları yoktur. Örneğin Brezilya’da insanlar oldukça samimidir ve dokunma, sarılma gibi fiziksel temaslar yaygındır. Kişilerin karşılıklı konuşma esnasında bile birbirlerine olabildiğince fiziksel olarak yakın olmaları Brezilya kültüründe son derece normal karşılanır.

Kişisel alan sınırlarının en belirgin olduğu yer ise İskandinav coğrafyasıdır. Kuzey Avrupa’da kişisel alan ve mahremiyet bir anlamda yazılı olmayan bir kuraldır; insanlar mümkün olduğunca birbirlerine fazla yaklaşmazlar ve fiziksel temastan kaçınırlar.

 

Göz Temasının Birbirinden Farklı Anlamları Bulunur

Kısa süreli bir göz teması kurmak Güney Kore’de normal ve samimi karşılanırken, özellikle yaşlılarla veya üstlerle konuşurken uzun süreli hale geldiğindeyse saygısızlık olarak kabul edilebilir.

Batılı ülkelerde göz teması dürüstlük, güven ve karşınızdaki kişiyi dikkatle dinlediğiniz anlamını taşır. Benzer biçimde göz teması Orta Doğu’da da samimiyetin ve dürüstlüğün simgesidir. Orta Doğu kültüründe, misafirperverlik ve cana yakınlık gibi değerler büyük önem taşıdığından göz teması sosyal etkileşimlerin vazgeçilmez bir unsurudur.

 

Hediyeniz Kötü Bir Sürprize Dönüşmesin

Kültürel farklılıklar hediye verirken de kendini gösterir. Çin’de Çin Yeni Yılında hediye verirken hediyenin kırmızı bir zarfta verilmesi yaygın bir davranıştır. “Hongbao” olarak adlandırılan bu geleneğin şans, mutluluk ve bereket getireceğine inanılır.

Japonya’da saygı, günlük yaşamın her alanında olduğu gibi hediyeleşme sırasında da büyük önem taşır. Örneğin, bir hediyeyi iki elle sunmak, karşınızdaki kişiye duyduğunuz saygının bir yansımasıdır.

İlginçtir ki, Rusya’da çift sayıda çiçek vermek genellikle cenazelerle ilişkilendirildiğinden hoş karşılanmaz. Bu nedenle, hediye olarak tek sayıda çiçek vermek daha uygun görülür.